Sosyal Medya Psikolojisi: Bağlantılar mı? İzolasyon mu?
Sosyal medya, gelişen teknolojiyle birlikte hayatımızın içerisinde önemli bir yer tutuyor. İnsanların teknolojinin imkanlarından tam kapasite yararlanma ihtiyacı sosyal ağ alanında da karşımıza çıkıyor. Bu bakımdan da sosyal medya kullanımının kişiler üzerindeki etkisi de giderek tartışmalara konu oluyor. Bazı araştırmalar olumlu etkileri desteklerken bazı araştırma sonuçları teknolojinin ve sosyal medyanın getirdiği sıkıntıları gün yüzüne çıkarıyor.

Bağlantılar: Dünyanın Bir Ucundan Diğer Ucuna
Sosyal medyanın en önemli özelliği elbette diğer insanlarla rahatça iletişim kurmaları. Kişiler sosyal medya üzerinden çok hızlı bir şekilde etkileşim içine girebiliyorlar. Bu bakımdan yalnızca kendi çevresi ile değil, dünyanın diğer ucundakilerle de bağlantı kurulabiliyor.
Bu durum pek çok araştırmaya göre insanların daha olumlu duygular geliştirmesine ve aidiyet duygusu hissetmesine olanak sağlıyor. Örnek olarak Kross ve arkadaşları (2013), yaptıkları araştırmayla birlikte bu durumu destekler bulgular ortaya koymuşlardır. Kişilerin sosyal medyada içerikler paylaşması, ilişkiye girmesi ve kişilerle duygu ve düşüncelerini paylaşmaları aidiyetlerinin artmasına ve yalnızlık duygusunun azalmasına neden olur. Pew Research Center’ın araştırmasına göre de sosyal medya, pandemi döneminde aile ve yakınların fiziksel olarak uzak kalan kişilerin yakınlık hissetmesi ve duygusal destek görmelerini katkı sağlamıştır.
İzolasyon: Sanal Bağlantıların Gerçek Yüzü
Sosyal medya bizlere dünyanın diğer ucuna ulaşma imkânı verse de bu platformda bağlantılar, gerçek sosyal bağlantılara kıyasla yüzeysel olarak kuruluyor. Sosyal izolasyon sonucu yalnızlıktır ve sosyal medyada geçirilen zamanın artışıyla beraber gerçek derin ilişkiler kurmak zorlaştıkça yalnızlık artmaktadır. Ayrıca sosyal medya üzerinde kişiler, kendilerini sürekli diğerleri ile kıyaslamaya meyillidirler. Valkenburg ve Peter (2011), sosyal medyanın kişiler üzerinde kıyaslama eğilimini artıracağını ve bunun sonucunda da düşük özsaygı, depresyon ve anksiyeteye yol açabileceğini belirtmişlerdir.
Bu kısma kadar genel olarak sosyal medyanın olumlu ve olumsuz etkileri olabileceğinden bahsetmiştik. Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz:

Olumlu Etkiler:
Sosyal Bağlar: bireylerin ailesi ve arkadaşlarıyla, hatta yeni kişilerle de tanışmasını kolaylaştırır ve sosyal ilişkilerin gelişmesini sağlar.
Grup Desteği: Ortak uğraşları olan kişilerin gruplar kurarak iletişime geçmesi, birbirlerini desteklemesi olumlu sonuçlar doğurmaktadır.
Eğitim ve Erişim: Sosyal medya üzerinden dünyanın her yerine bilgi akışı olduğu için farkındalık oluşumu hızlanır
Olumsuz Etkiler:
İzolasyon: Gerçek ilişkilerden uzaklaşmaya sebep olmakla birlikte, gerçek ilişkilerin bağını dengelemede zorluğa yol açabilmektedir.
Psikolojik Sıkıntılar: Sürekli mükemmeli dayatan içerikler ve kıyaslama eğilimi sonucunda bireylerde psikolojik sıkıntılar oluşabilir.
Bağımlı Kişilikler: Sosyal medyada amaç, kullanıcıyı sürekli ekran başında tutmaktır. Bu nedenle sürekli ilgi çekici içeriklerle akış yenilenir. Bu da bağımlılığa yol açabilir.
Sosyal medyanın etkileri özetle böyledir. Bu etkilerden maksimum verimi almak için sağlıklı bir kullanım tercih edilmelidir. Bunun belli zamanlama sınırları koyulabilir, belli günlerde kullanıma ara verilerek detokslar yapılabilir. Elbette dünyadan haberdar olmak ve farkındalık geliştirmek için sosyal medyadan yararlanabiliriz, fakat bizi gerçek ilişkilerden yüzeysel ilişkilere sürüklememesi için son derece dikkatli olmalıyız.
