Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Doğal afetler, kazalar, cinsel saldırılar veya beklenmedik ölümler gibi yaşanan travmatik olayların ardından ortaya çıkan bir psikolojik rahatsızlıktır. Travma sonrası stres bozukluğu kendisini hem ruhsal hem de fiziksel semptomlarla gösterebilir. Uyku düzenin bozulması, kabus görme, isteksizlik ve olayın tekrar yaşanacağı korkusu en yaygın belirtilerdendir. Bu belirtiler olayın hemen ardından kendini gösterip birkaç gün veya haftada geçebileceği gibi etkisi yıllarca da sürebilir. 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri ve Çözümü

Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan kişilerde genel olarak artmış bir uyarılma hali vardır. Yani kişi kolayca korkabilir, ürperebilir, konsantre olmada güçlük çekebilir, öfke krizleri geçirebilir veya aşırı duyarlı bir hale gelebilir.

Kişi kendisine olayı hatırlatan yerlere gitmekten, kendisine olayı hatırlatacağını düşündüğü kişilerle iletişim kurmaktan veya yaşanan olayın gerçekliğini kabul etmekten kaçınabilir. 

Ayrıca travmatik olayı tekrar tekrar yaşadığını sanabilir, rüyalarında sürekli o olayı görebilir, duyduğu sesleri gördüğü nesneleri yine o olayla bağdaştırabilir. 

Tüm bu saydıklarımız kişilerde uyku bozukluklarına, kabuslar görmeye, umutsuzluğa, ani patlamalar yaşamaya sebep olabilir. Ayrıca anksiyeteye, depresyona, kendine zarar verme düşüncesine ve hatta intihar girişimine yol açabilir.

Travma sonrası stres bozukluğu psikolojik etkilerinin yanında, kişide baş ağrısı, mide bulantısı, titreme gibi fiziksel semptomlar da gösterebilir.

Tedavi Yöntemleri

Birçok kişi yaşadığı durumun aslında psikolojik bir rahatsızlık olduğunu bilmediğinden, psikolojik destek almanın toplum nezdinde normal görülmediğinden veya maddi yetersizlikten ötürü tedavi olmamaktadır. Oysaki travma sonrası stres bozukluğu psikoterapi veya ilaç kullanımı ile tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. 

Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT) TSSB’de kullanılan en yaygın terapi yöntemlerinden biridir. Bu terapide kişinin olumsuz düşünce ve davranışlarını fark etmesine ve bu tutumları değiştirmesine yardımcı olmak amaçlanır. Ayrıca EMDR Terapisi ile de travmaya yönelik anılar yeniden işlenerek bu anının yarattığı olumsuz duygu ve düşüncelerin etkisi azaltılabilir. Psikoterapi haricinde ilaç kullanımı ile de tedavi mümkündür ancak doktor tarafından belirlenen ilaçlar yine doktor tarafından düzenlenen reçeteye göre önerilen süre ve dozda kullanılmalıdır.

Travma Sonrası Büyüme ve Kişisel Gelişim

Kişiler yaşadıkları travmatik olayların ardından olumlu yönde değişebilir. Bu süreçte kişi direnç kazanır ve zorluklarla baş etme yeteneğini geliştirebilir. Duygusal dayanıklılığı artabilir ve özsaygısını pekiştirebilir. Travma sonrasında kişi kendisini yeniden inşa edebilir ve bu süreçte yaşamında kendisi için yeni hedefler belirleyebilir. 

Travma sonrası büyüme ve kişisel gelişim olağan iyileşme sürecinin doğal bir parçasıdır ve bu süreçte kişinin profesyonel destek alması sürecin kontrol altında tutulabilmesini sağlayacaktır.

Travma Sonrası Destek Gruplarının Etkisi

Travma sonrası destek gruplarında travmatik deneyimler yaşamış bireyler bir araya gelerek birbirleriyle deneyimlerini paylaşabilirler. Bu tür gruplarda bireyler benzer deneyimler yaşadığı için, birbirlerini daha iyi anlayabilir ve duygusal destekte bulunabilirler; birbirleriyle bağlantı kurabilir ve kendilerini daha az yalnız hissederler. 

Ayrıca kişi olumsuz deneyimlerin yalnızca kendi başına gelmediğini, başkalarının da benzer şeyler yaşadığını fark ettiğinde yaşanılan olayın normalleştirilmesi daha hızlı gerçekleşir.

Özetle bu gruplar travmatik olaylar yaşamış bireyler için iyi bir destek kaynağıdır ve iyileşme sürecini destekleyebilir.

Travmatik Hatıralarla Başa Çıkma Stratejileri

Kişi yaşadığı olumsuz duyguları anladığı taktirde travmatik hatıralarıyla başa çıkabilmek için birçok yol izleyebilir. Bunların başlıcaları psikoterapi ve ilaç kullanımı olsa da kişinin kendi başına da yapabileceği birçok şey vardır. Örneğin; resim yapma, dans etme veya şarkı söyleme gibi ifade yöntemleri faydalı olabilir. Meditasyon yapmak da stresi azaltıp sakinleştireceğinden dolayı travmatik hatıralarla başa çıkmada başarılı bir yöntem olabilir. Ayrıca fiziksel egzersizler yapmak da stresi azaltmada etkili olabilir. Tüm bu bahsettiklerimizin yanında ailenin ve arkadaş çevresinin desteğini almak kişiye kendisini yalnız hissettirmeyecektir ve bu desteğin faydası da kesinlikle görmezden gelinmemelidir.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu ve EMDR Terapisi

Kişinin travmatik anılarla başa çıkmasını sağlamak ve duygusal iyileşme sürecini hızlandırmak için EMDR terapisi tercih edilebilir. Bu terapi yönteminde travmatik anılar işlenirken aynı anda göz hareketleri, titreşim veya ses uyarıcıları verilerek dikkat odağı başka bir yere yönlendirilir. Bu terapide travmatik olaylar sonucunda beynin zamanında işleyemediği anıları işlemesi sağlanır. Bu sayede yaşanan olaylar var olan anılarla bir bütün oluşturur ve kişinin travmatik olaya bakış açısını değiştirmesi hedeflenir.

Yorum yapın

Anasayfa » Genel » Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)
Arayın WhatsApp Konum