Hedef Belirleme ve Motivasyon
Hedefler, yaşam sürecinde her zaman bize eşlik eden ve kelime anlamı itibariyle de odaklandığımız, varmaya çalıştığımız yerdir. Açık seçik bir şekilde olmasa da herkes bir hedef için çabalayıp durmaktadır.
Hedef belirleme, hayatımızda bir şeylere ulaşmak için kullandığımız ilk basamaktır. Ulaşmak istediğimiz bu şeyler, farklı farklı her alanda olabilir. Daha iyi bir ebeveyn, daha sağlıklı bir birey veya daha başarılı bir öğrenci olmak gibi hedeflerimiz olabilir. İşte bu nokta da yaptığımız, ulaşmak istediğimiz konumun adını koymaktır. Elbette bu basamağın içeriği, yapı taşları bulunmaktadır. Bunlar da bizim ilgi alanlarımızdan, sorumluluklarımıza; sosyal rollerimizden isteklerimize kadar çeşitli kategorilere ayrılmaktadır. Hatta bazen kaygılarımıza, korkularımıza kadar ilerleyebilmektedir. Çocuğunun sınıfta başarısız olmasını engellemeye çalışmak, buna örnek olabilir.
Bu beceriyi çocukluktan itibaren çevremizle kurduğumuz ilişki sayesinde öğreniyoruz. Gerek öğretmenlerimiz gerek ebeveynlerimiz bu konuda bizlere örnek teşkil edebiliyor. Başta dışarıdan gelen, öğretmenin ‘’sınıfta konuşmamalısın’’ demesi gibi açık hedefler, yapmamız gereken şeylere ve davranışları düzenlememize yardımcı olur. Hayatın başında bu şekilde bir yardım ileride bizlerin hedefler koymasına ve net hedefler koyup kararlı olmamıza destek olurken, daha tutarsız olan hedefler bizlerin de hedeflerinde kararlı olamamayı içselleştirmemize neden olabilir. Örneğin bir babanın çocuklarına durumlarının iyi olmadığını ve bu nedenle daha tasarruflu olmaları gerektiğini öğütlemesine rağmen markette gereksiz harcamalar yapması çocukların da bunu netleştirememesine ve hedefler konusunda yanılgıya düşmesine neden olabilir.
Hedeflerimizi her zaman aynı şekilde belirleyemeyebiliyoruz. Örneğin ekran süresi konusunda saat ifade ederken sağlık konusunda ‘’daha sağlıklı’’ gibi ucu açık hedefler belirleyebiliyoruz. Bu noktada net hedefler belirlemek çok daha olumlu sonuçlar doğurabiliyor. Çünkü açık uçlu ifadeler bizim hedeflerimize ne kadar yaklaştığımız konusunda detaylı bir inceleme fırsatı sunmayıp daha subjektif bir bakış açısına neden olabilir. Her gün 1 saat spor yapmak gibi bir hedefin sonuçları net şekilde incelenebilir. Fakat daha fazla spor yapmak gibi bir hedefin sonuçlarını net şekilde inceleme fırsatımız olmaz. Eğer mükemmeliyetçiyseniz daha fazlası size hiçbir zaman yetmeyebilir, eğer ertelemecibiriyseniz net hedef koymamak sizi aldatabilir. Ayrıca net hedef koymak, tamamladığınız hedefleri görüp tatmin duygusunu tatmakla hedefin sürdürülebilir olmasını sağlayacaktır. Böylece hedefin de ulaşılabilirliği sağlanmış olur.
Kendimize bir hedef belirlerken ne olduğumuzu bilmek ve bu noktayı da irdelemek bize fayda sağlar. ‘’Aslında herkes dâhidir ama bir balığı ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız hayatını bir aptal olduğuna inanarak geçirir.’’ sözüyle demek istediğimizi özetleyebiliriz. Elbette farklı alanları denemek kişiye yeni kapılar açabilir fakat daha başarılı sonuçlar için özümüzü keşfetmenin de yararlarını düşünmeliyiz.
Hedefler, kişiye hedefe ulaşma sürecinde sebat etmesi ölçüsünde fayda sağlayacaktır.Zaten bu noktada yapmayı dilediğimiz şey de istekten hedefe evrilir. Çünkü hedef için istemek yetmez, harekete geçmek gerekir. Hedeflerin büyüklüğüne göre parçalara ayırmak da sebat etmeye destek olur. Kısa vadeli, orta vadeli veya uzun vadeli hedeflere aynı şekilde yaklaşamayabiliriz. Örneğin gelecek hafta olacak bir sınav için yapacaklarımızla, üniversite sınavına hazırlanma sürecinde yapılacaklar bir olamaz. Bu nedenle hedefleri, hedefe uygun ve daha ulaşılır olacak şekilde küçük parçalara ayırmak gerçekleşmesi için gereklidir.
İstediğimiz noktaya ulaşmak konusunda bizi ileri götürecek, yol almamızı sağlayacak, tabiri caizse yakıtımız olacak şeyse motivasyondur. Zorlama bir hedef genelde ulaşması çok güç bir noktadır. Bu noktada bir motivasyon oluşturmamız bizi hedefe çok daha fazla yaklaştıracaktır. Motivasyon bazen ödül gibi bir dışsal faktörle (dışsal motivasyon) oluşturulurken, bazense kendi becerilerimizin desteklediği içsel faktörle (içsel motivasyon) oluşmaktadır. Bu noktada yapılan çalışmalar bizlere motivasyonun içsel faktörlere bağlı olduğunda çok daha başarılı bir şekilde hedeflere ulaştığımızı göstermektedir. Sadece hedeflere ulaşma noktasında değil, hedefe ulaşma sürecinde de psikolojik iyi oluşumuzu sürdürmemize de olanak sağlar. Mesela bir mesleği sadece maaşının iyi olmasına dayanarak sürdürmekle (dışsal motivasyon), kendi beceri ve ilgi alanlarımıza uygun olması (içsel motivasyon) sürdürülebilirlik açısından da iyi bir örnektir.
Tabiiki her zaman böylesine motive bir şekilde yol alamıyoruz. Bazen gerçekten motivasyonumuzu düşürecek şeyler yaşayabiliyoruz. Neşeyle gittiğimiz işte patronumuzun bir sözü bizi etkileyebiliyor. Ama bazen de kendimizi kandırıp üzerimize düşeni yapmadan motivasyon kaybı yaşayabiliyoruz. İstenen eğitimler olmadan işe başvurup ret cevabı alıyoruz ama eğitimlerimiz olsa da işe almayacaklarıyla avutuyoruz kendimizi ve iş aramaktan kaçınıyoruz. Böyle durumlarda doğru motivasyonu yakalamak için kendimizi iyi analiz etmeli ve doğru yönlere vurgu yapmalıyız.
Başka bireylere motivasyon sağlama noktasında da zaman zaman hataya düşebiliyrouz. Kişilerin yeteneklerini görmezden gelerek ‘’sen zaten yapamazsın, çalışmıyorsun’’ diyerek köstek oluyoruz. Bunun yerine daha yapıcı eleştirilere ihtiyacımız var. ‘’Aslında bu konuda çok yeteneklisin, fakat çabalamıyorsun.’’ gibi eleştirilerle karşımızdakine destek olmamız onun da hedeflerine ulaşmasına destek olacaktır.
Hedefler hayatta her noktada var. Bu nedenle iyi analizler yaparak doğru hedefler belirlemeli, daha kolay ve ulaşılabilir parçalara ayırmalıyız. Böylece hedefe ulaşma konusunda daha başarılı olacağız. Ayrıca motivasyonlarımızı da doğru şekilde belirleyip hedef yolunda kendimizi tüketmemeliyiz.