Çocuklarda Duygusal Gelişim

Yetişkinlerde duyguları tanımanın temelleri çocuklukta atılmaktadır. Bu durumun farkında olan aileler çocuklarda duygusal gelişim konusunda bilinçlenmesine sebep olmuştur. Günlük hayatımızda hissettiklerimiz ve düşündüklerimizi dışa vurmak ve belirtmek için ya da etkileşimlerimizi düzenlemek için çok fazla kullandığımız “duygularımız” bulunuyor. Hayatımızda önemli yeri olan duygu terimini tanımlamak için ise “kendine özgü psikolojik tepkileri ve harekete geçmeyi sağlayan bilişsel değerlendirmeleri içeren hissetme/duygu durumu” diyebiliriz. Psikolog Paul Eckman, 1970lerde “6 temel duygu” fikrini ortaya atarak bu temel duygular tüm kültürlerde geçerli olması gerektiğini savundu. O zamandan itibaren deneyimlerimiz sonucunda ortaya çıkan hisleri ifade etmek için “6 temel duygu olan neşe, üzüntü, korku, öfke, şaşkınlık ve tiksinti” evrensel olarak kabul edildi. Daha sonrasında Psikolog Rober Plutchik duyguların farklı hislerle birleşmesiyle genişleyen ve farklı duyguların ortaya çıktığını söyleyerek “duygu çarkı” ismini verdiği duygular kümesini oluşturdu.

Peki duygular nasıl gelişiyor?

Duygusal gelişim, doğumdan itibaren duyguları deneyimleme, ifade etme, anlama ve regüle etmenin oluşması ve çocukluk, ergenlik ve erişkin dönemlerinde kapasitelerinin büyümesi ve değişmesi sürecidir. Yani bireyin doğumdan itibaren duyguları oluşur ve büyüdükçe bu duygular genişler ve gelişir. Gelişim oluştukça duygularda karmaşıklık oluşur. Birey, aynı anda birden fazla duyguyu hissedip belirtme ve yoğunluğunu kontrol etme güdüsüne sahiptir. Bireylerin nasıl davranacaklarını ayarlamada ve duygularını kontrol etme becerisi “duygusal regülasyon” olarak tanımlanır. Çocuklar duygularını regüle etmeyi öğrenmeleri ya da ebeveynlerin duygularını düzenlemede onlara yardımcı olmaları gelişimleri için önemli bir yer kaplar.

Gelişim ve duygular

Gelişim psikolojisinde çocuklarda duygusal gelişim ile ilgili birçok teori ve yaklaşım ortaya atılmıştır. Bazı kuramcılar yeni doğanların sadece genel duygusal durumları-tehlike ve memnuniyet- deneyimlediklerini ve temel duyguların değişiklik gösterdiğini öne sürmüştür. Bazıları ise doğumdan hemen sonra yeni doğan bebeklerin yetişkinler gibi belirgin duyguları olduklarını savunur. Bazıları ise bebeklerin duyguları ve duygusal ifadelerinin döllenmeden itibaren fiziksel ve psikosoyal şartlara bağlı olarak adapte olduğuna buna bağlı olarak bakım ve korumaya göre çocuğun duygularının değişiklik gösterdiğine inanırlar. Aslında gelişimsel kuramcılara bakarak genel bir teori ortaya atarsak eğer her çocuk birbirinden farklı olması farklılıkları onların fiziksel, duygusal ve psikososyal gelişimlerini etkiler, diyebiliriz.

Çocukların farklı olması duygusal ihtiyaçlarının da farklılaşmasını ortaya çıkarır. Bu sebeple ebeveynlerin çocukların duygusal ihtiyaçlarını anlamaları ve ona göre ihtiyaçlarını gidermeleri önemli bir unsurdur. Özellikle bebeklik döneminde çocuklar anne-babalar ya da bakım verenleri tarafından yüz yüze etkileşime ihtiyaç duyarlar ve bu etkileşimde karşılıklı duygusal paylaşım yaparlar. Annelerin bebeklerin duygusal belirtilerine az duyarlı olması ya da duyarsız olması, bebeklerde stresli ve tepkisiz etkileşimi tetikleyebilir. Bebeğin dudak büzmesiyle birlikte üzülmeye başladığının belirtisi ebeveynler tarafından zamanında anlaşılır ağlamadan önce duygusal rahatlatılma yapılırsa bebekte duygusal regülasyon oluşması sağlanabilir.

Çocuklarda duygusal gelişim aşamaları şu şekilde sıralanabilir:

Bebeklikte duygusal gelişim

Çocuklarda duygusal gelişim aşamalarında bebeklerden başlamak gerekir. Birçok şeyi hisseden yeni doğan bir bebek dünyayı iki şekilde keşfeder: sarılma, fiziksel temas gibi iyi şeyler ve altını pisletme, gaz sancısı gibi kötü hissettiren şeyler. Güvenli bir alan ve tutarlı bir çevre ile ihtiyaç duyduğunda bakım verenin onun yanında olduğunu hissetmek duygusal gelişim için önemlidir. Parmak emmesi gibi kendi kendilerini yatıştırmaya dayalı davranışları cesaretlendirmek de duygularını düzenlemeyi öğrenmelerine yardımcı olur. Bakım verenin duygularını göstermesi, ses tonu değişikliği, farklı yüz ifadeleri ile bebek için kendi duygularını öğrenme ve göstermede rol model olmalarını sağlar. Bu yüzden ebeveyn ve yetişkin olarak çocukların bizi sadece davranış değil duygusal ifadeler gibi her açıdan örnek aldıklarını unutmamak gerekir. Ayrıca bebeğin duygusal gelişiminde bakım vereni ile duygusal ilişkisi de büyük önem taşır. Bu ilişkinin kurulması ve duygusal ihtiyaçların karşılanması ruhsal olarak bebeğin daha sağlıklı gelişmesini ve büyümesini destekler.

Erken çocuklukta duygusal gelişim

Dilin gelişmesi, objelerin kullanımı, fiziksel gelişme ve ifade etme ile yaklaşık 18 aydan itibaren çocuklar benlik algısını geliştirmeye başlarlar. Verdikleri tepkileri ya da aynada ifadelerinin kendilerine özgü olduğunu fark etmeleri durumunda yavaş yavaş öz-farkındalık algısı ortaya çıkar. Bununla beraber utanma, gurur, suçluluk gibi duyguları geliştirmeye başlarlar. Böylece ilişkilerinde kendilerini düşünme ve değerlendirme aşamasıyla benlik ve bağımsızlık algısını öğrenirler. Güven ve özerklik gelişimi ve buna bağlı olarak dünyayı keşfetme, ilişki kurma, görevleri gerçekleştirme gibi becerilerinin oluşmasının ilk adımlarını atmış olurlar.

Bağımsızlık algısı ve kelime bilgisinin gelişmesiyle duygularını farklı şekilde -sembolik- ifade etmeyi öğrenirler. Yatağın altından, karanlıktan ya da gölgelerden korkma ve bunları resimlerine oyunlarına yansıtma ya da markette istediği çikolatanın alınmaması sebebiyle ortaya çıkan bir öfke krizi gibi. Bu dönem ebeveynler için yorucu ve karmaşık geçebilir. Bu aşamada ebeveynlerin her daim sakin kalması önemlidir çünkü sizin için küçük bir şey onlar için büyük bir duygusal dışavuruma sebep olabilir. Duygularını açıkça ifade etmelerine ve yaşamalarını ortam hazırlamak için ılımlı yaklaşmak gelişimleri için daha sağlıklı olur. Neden öfkelendiğini ya da üzüldüğünü tanımlamasına yardımcı olarak duygularını kontrol etmelerini öğrenmelerini sağlar. Ayrıca daha olumlu yaklaşımlar sağlamak özgüvenlerini de cesaretlendirir.

Okul öncesi ve okul çağında duygusal gelişim

Okul, anasınıfı ya da kreş gibi okul dönemine başlayan çocuklarda yeni bir ortama giriş, yeni sosyal çevre ve bağımsızlığın farklılıklarıyla bazı konularda mücadelelerle karşılaşırlar. Eşyaları paylaşma, dinleme, birlikte oynama gibi durumlarda çocuklar aileleri dışında başkalarına güvenmeyi ve ilişkiler kurmayı öğrenirler. Böylece kendilerini kontrol etmeyi ve seçip yapma gibi durumlarla karşılaşırlar. Bununla beraber utanma, gurur, suçluluk, mahcubiyet ve imrenme gibi duyguların daha da derinliği keşfedilir. Ebeveynler olarak onlara duygularını ve kendilerini kontrol etmede yardımcı olmak için biraz daha detaylı rol modellik yapmak kendilerini sakinleştirmek gibi durumlarda faydalı olabilir.

Daha fazla sosyalleşmeyle benlik algısının farklı yönlerini keşfetmeye başlarlar. Doğru-yanlış davranışlar, manevi değerler, ahlak anlayışı gibi yargılar öğrenilmeye başlanır. Empati becerisi gelişmeye, insan davranışlarını kendi değerlerince yargılamaya başlayabilir. Akran ilişkileri ile kendilerine özgüvende ve rol modellerinde değişiklikler oluşur. Aile bireyleri dışında farklı ilişkiler kurmayla kendilerince ya da çevreleriyle çatışmalar ve yeni duygular deneyimlerler. Bu gibi durumlarda çocuğun benlik ve bağımsızlık sınırlarını aşmayacak şekilde bir ebeveyn desteği duygularını düzenlemede önemli yer taşıyabilir

Ergenlik döneminde duygusal gelişim

Ergenlik döneminde bağımsızlığın artması, birey olma, kendini arayış gibi içsel süreçlerden ve dışsal etkenlerden ötürü duygusal bir karmaşıklık mevcuttur. Ani duygusal değişimler, iniş-çıkışlar özellikle erken ergenlikte çok fazla deneyimlenir. Duygularını kontrol etme ve düzenlemeyi bebeklikten itibaren öğrenen çocuklar ergenlik dönemlerinde daha az duygusal değişimler yaşayabilir.

Hormonların gelişimi ile fizyolojik ve benlik arayışında çocuklar bazen çok olgun olabilir bazen de hiç beklenmedik duygusal patlamalar hatta bunalımlar yaşayabilir. Kendilerinin ve başkalarının duygusal döngüsünü fark etmeleri ile iç içe geçen duygular hissedebilir ve bu durumla nasıl baş edecekleri konusunda çıkmaza girip tekrar bir duygu karmaşası ile bu döngüyü sürekli hale getirebilirler. Ebeveynlerin ılımlı yaklaşımları, akıl vermektense rol model olma izlenimleri bu süreçte birey olmada onların sınırlarını ihlal etmeyeceklerini hissettirerek duygusal gelişimlerinde, çatışmalarında ve duygularını düzenlemede destekleyici olabilir.

Kaynaklar:

Cherry, K. (2020, January 13). The 6 Types of Basic Emotions and Their Effect on Human Behavior. Verywellmind.https://www.verywellmind.com/an-overview-of-the-types-of-emotions-4163976#:~:text=During%20the%201970s%2C%20psychologist%20Paul,fear%2C%20surprise%2C%20and%20anger.

Meinke, H. (2019). Understanding the Stages of Emotional Development in Children. Rasmussen College. https://www.rasmussen.edu/degrees/education/blog/stages-of-emotional-development/

Lightfoot, C., Cole, M. & Cole, S.R. (2013). The Development of Children. 7th Ed. New York, NY: Worth Publishers. Saarni, C. (2011). Emotional development in childhood. Encylopedia on Early Childhood Development. http://www.child-encyclopedia.com/emotions/according-experts/emotional-development-childhood

Saarni, C. (2011). Emotional development in childhood. Encylopedia on Early Childhood Development. http://www.child-encyclopedia.com/emotions/according-experts/emotional-development-childhood

Yorum yapın

Anasayfa » Çocuk Psikolojisi » Çocuklarda Duygusal Gelişim
Arayın WhatsApp Konum