Suçluluk Sonrası Kendini Sabotaj Etme Hali

“Bazen insan cezayı dışarıdan değil, kendi içinden keser.”

Suçluluk duygusu çoğu zaman ahlaki bir pusula gibi anlatılır; yanlış yaptığımızı fark etmemizi sağlar, onarmaya yöneltir. Ancak bazı durumlarda suçluluk iyileştirici değil, yıkıcı bir hâl alır. Kişi yaptığı hatayı telafi etmek yerine, bilinçdışı bir şekilde kendini cezalandırmaya başlar.

Bu noktada ortaya çıkan şey, açık bir pişmanlıktan çok daha karmaşık bir süreçtir: kendini sabotaj etme.

Suçluluk Ne Zaman Kendine Dönük Bir Cezaya Dönüşür?

Sağlıklı suçluluk, davranışla sınırlıdır: “Bunu yaptım ve bundan pişmanım.”
Yıkıcı suçluluk ise benliğe yayılır: “Ben kötü biriyim.”

Bu dönüşüm genellikle şu koşullarda ortaya çıkar:

  • Hatanın onarılamaz gibi hissedilmesi
  • Affedilmeye dair içsel bir izin verememe
  • Çocuklukta sevginin koşullu yaşanmış olması
  • Hata yapmanın değer kaybı anlamına geldiğine dair inançlar

Bu durumda kişi, kendini affetmek yerine bilinçdışı bir adalet sistemi kurar ve cezayı kendi verir.

Kendini Sabotaj Nasıl Görünür?

Suçluluk sonrası sabotaj çoğu zaman doğrudan fark edilmez. Kişi “kendine zarar veriyorum” diye düşünmez; yalnızca hayatının neden sürekli zorlaştığını anlayamaz.

Bu sabotaj hâli şu biçimlerde ortaya çıkabilir:

  • İyi giden bir ilişkiyi anlamsız sebeplerle bozmak
  • Başarıya yaklaşıldığında geri çekilmek
  • Kendini değersiz hissettiren ortamlarda kalmak
  • Sürekli yanlış kararlar almak
  • Kendine iyi gelen şeyleri ertelemek
  • “Hak etmiyorum” düşüncesiyle fırsatları kaçırmak

Bu davranışların ortak noktası şudur: Kişi bilinçdışı olarak iyi olmayı kendine yasaklar.

Suçluluk, Kontrol ve İçsel Adalet

Kendini sabotaj etmenin altında çoğu zaman kontrol ihtiyacı yatar.
Suçluluk hisseden kişi için belirsizlik tehdit edicidir. Ceza netlik sağlar:
“Acı çekiyorsam, denge sağlanmıştır.”

Bu içsel adalet mekanizması, kişinin kendini iyi hissetmesini bir tür “kaçak” gibi algılamasına neden olur.
Mutluluk suçlulukla çelişir; rahatlama ihanet gibi hissedilir.

Bu yüzden kişi, iyileşmeye yaklaştıkça sabote eder.
Çünkü acı tanıdıktır, huzur ise yabancı.

Sonuç: Kendini Affetmek Kaçmak Değil, Yüzleşmektir

Suçluluk sonrası kendini sabotaj etme hâli, kötülükten değil; kendini affedememekten doğar. Kişi cezayı sürdürerek sorumluluk aldığını zanneder, oysa asıl sorumluluk hatayı kabul edip hayatına devam edebilmektir.

Kendini affetmek, yapılanı yok saymak değildir.
Kendini affetmek, hatayı kimliğe dönüştürmemektir.

Çünkü bazen en zor adım, cezayı bitirip yaşamaya izin vermektir.

İlginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir