Deprem Anında Psikolojik Sağlığımızı Korumanın Yolları: Bilinçli Adımlar ve Hazırlık

Depremler, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik olarak da büyük bir yıkıma yol açabilir. Çeşitli bilimsel çalışmalar, büyük doğal afetlerin ardından bireylerin psikolojik sağlığında ciddi bozulmalar yaşadığını göstermektedir.  

2011 Japonya depremi sonrası yapılan bir araştırma, afetin hemen ardından bölgede yaşayan insanların %25’inin anksiyete, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıklar yaşadığını ortaya koymuştur. Deprem gibi büyük felaketlerde psikolojik sağlığımızı korumak, doğru adımları atmakla mümkündür. Peki, bu süreçte nasıl bir yaklaşım benimsemeliyiz? 

Deprem Öncesi Hazırlık: Hazırlıklı Olmak Psikolojik Güvenliği Artırır 

Afet anı gelmeden önce yapacağınız hazırlıklar, psikolojik olarak daha dayanıklı olmanıza yardımcı olabilir. Deprem çantası hazırlamak, iletişim planları oluşturmak, evin içinde güvenli alanlar belirlemek, tüm aile üyelerinin bu planları bilmesi ve doğru şekilde eğitilmesi önemli adımlardır. Bu hazırlıklar, afete karşı psikolojik dayanıklılığı artırabilir ve paniği azaltabilir. 

Deprem Anında Doğru Tepki: Panik Yapmamak ve Soğukkanlılık 

Deprem anında panik yapmak, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Panik, beynimizdeki “savaş ya da kaç” mekanizmalarını tetikler, bu da düşünme kabiliyetimizi sınırlayabilir ve doğru kararlar almamızı engeller. Bu yüzden, sakin kalmaya çalışmak, güvenli bir alan bulmak ve yardım çağırmak ilk adımlarımız olmalıdır. Fiziksel güvenliğimizi sağladıktan sonra, sakin kalmak ve duygusal sağlığımızı kontrol etmek psikolojik iyileşme için kritik öneme sahiptir. 

Deprem Sonrası Psikolojik İyileşme: Destek Almak ve Kendine Zaman Tanımak 

Deprem sonrasında yaşanan travmalar, genellikle hemen geçmeyen etkiler bırakır. Çoğu insan, duygusal olarak zorlanabilir; ancak zamanla ve doğru destekle iyileşme süreci başlatılabilir. Uzman desteği almak, duygusal desteğe ulaşmak, travma sonrası stresle başa çıkabilmek için yardımcı olabilir. Bu süreçte, duygusal olarak kendinize şefkat gösterin ve tedavi sürecine zaman tanıyın.