Zaman Her Şeyi İyileştirmez: Travmayla Yaşamanın İnce Sanatı

Bazı şeyler geçmez, ama değişir. Ve bu da bir iyileşme biçimidir. 

“Zaman her şeyin ilacı” cümlesi, çoğu zaman iyi niyetle söylenir. Oysa travma geçip gitmez; bazen sessizce yerleşir, bazen de hayatın en sıradan anlarında yeniden kendini hatırlatır. 
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin travma sonrası stres üzerine yaptığı araştırmalar, insanların önemli bir bölümünün “olayı geride bırakmış” gibi görünmesine rağmen yıllar sonra bile ani tetiklenmeler, uyku bozuklukları, dissosiyatif anlar ve yoğun duygusal boşluklar yaşadığını gösteriyor. 

Travma Silinmez, Dönüştürülür 

Travmayı “atlatmak” yerine onunla yaşamayı öğrenmek, en gerçekçi iyileşme biçimidir. Klinik psikologlar, bu süreci “travmayla yeniden ilişki kurmak” olarak tanımlar. Yani yaşananı yok saymadan, onunla barışçıl bir mesafe oluşturmak. 
Bu süreçte: 

  • Zihinsel tekrarlar azalır, yerini daha yumuşak anılara bırakır. 
  • Kişisel anlam yaratma süreci başlar: “Ben bu yaşadığım şeyle kim oldum?” 
  • İyileşme, unutmak değil, yükün ağırlığını taşıyabilir hale gelmektir. 

Travmayla Yaşarken Ne Yapılabilir? 

 – Kendine sabırla yaklaş: İyileşmek zaman değil, yön isteyen bir yolculuktur. 

Anlatabildiğin kadar anlat, susabildiğin kadar da kal. Herkesin ifade dili farklıdır. 
Profesyonel destekten çekinme. Travma sonrası gelişim, doğru rehberlikle mümkün olur. 
Bedenini dinle. Travma bedende yaşar; yoga, nefes çalışmaları, yavaş hareketler dahi bir dil olabilir. 

“İyileşmek, ‘hiç yaşanmamış gibi olmak’ değildir. Yaralarınla birlikte var olmayı öğrenmektir.” 

İlginizi çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir